Kuzey Işıkları Gezegen Notları

Hayatımızda yaptığımız en güzel gezilerden birisi kuzey ışıklarını görmek için Kuzey Norveç’e yaptığımız seyahatti. Daha önce İzlanda’da da kuzey ışıklarını görmüş olsak da oraya aslen kuzey ışıklarını görmek için gitmediğimiz, kuzey ışığı sezonunu ancak ucundan yakaladığımız ve bu kadar iyi organize olmadığımız için resimlerde gördüğümüz etkiyi yakalayamamıştık.

Bir yere gidip kuzey ışıklarını görmek, hem kuzey ışıklarını görmekle ilgili teknik zorluklar hem hava durumu nedeniyle kesin olarak araştırma ve hazırlık istiyor. Bu yazıdaki amacımız, spesifik bir yere gidip gördüğümüz noktaları anlatmaktansa kuzey ışıklarını izlemek için ne yapılması gerektiği konusunda deneyimimizi aktarmak. Dolayısı ile bu yazıda yazdığımız şeyleri dünyanını herhangi bir noktasına yapacağınız kuzey ışığı avı için uygulayabilirisiniz.

Eğer siz de kuzey ışığı seyahati planlıyorsanız bu yazıyı mutlaka okumanızı öneririm. Kuzey ışıklarını gördüğünü anlatan bir çok blog yazısı okusak da bu işin metodunu anlatan türkçe bir kaynak bulmak ne yazık ki mümkün olmamıştı. Bu konuda yeterli hazırlık yapmazsanız ışıkları görme ihtimaliniz ne yazık ki azalacak.

Nedir Bu Kuzey Işıkları?

Aurora Borealis yani Kuzey Işıkları nedir sıkmadan anlatalım. Güneş dünyamızı aydınlatmak ve ısıtmakla kalmıyor, aynı zamanda çok büyük miktarda elektrik yüklü atom altı parçacıkla yoğun bir bombardımana tutuyor. Uzaya saçılan bu elektrik yüklü parçacıkların küçük bir kısmı dünyanın manyetik alanı tarafından yakalanıyor ve kutup bölgelerinde toplanıp atmosfere giriyor. Bu olay sırasında parçacıkların ivmelenmesi ve atmosferdeki gaz moleküllerine çarpması sırasında kuzey ışıkları olarak bildiğimiz bu ışık saçılması olayı gerçekleşiyor. Nasıl ki evimizde kullandığımız florasan lambalarda ivmelenen parçacıklar birbirine çarpıp ışık saçıyoyorsa, kuzey ışıkları benzer bir mekanizma ile ışık saçıyor. Yani fotoğraflarda gördüğünüz olay bir yanılsama değil. Gökyüzünde yüz kilometre uzunluğunda bir florasan lambada yanıyormuş gibi düşünebilirsiniz.

Kuzey Işıkları Nerede Görülebilir?

Tabi ki kuzeyde 🙂 Kuzey ışıklarını görmek için kuzey kutbuna doğru yol almak gerekli. Işıkların görüldüğü yerlerin haritasını aşağıda veriyoruz.

Bu haritada ışıkları görmek için hem Türkiye’den ulaşım kolaylığı hem ışıkları görme ihtimali açısından en çok tercih edilen dört bölge ise şöyle:

İzlanda: Bulut durumu açısından her bölgesi uygun olmayabiliyor. İlk gidişimizde sezon daha başlamamasına rağmen ışıkları biraz görebilmiştik.

Kuzey Norveç: Özellikle Tromso çevresi oldukça uygun. Biz burayı tercih ettik. Sadece kuzey ışığı görmek amaçlı gidiyorsanız burası Avrasya üzerindeki en uygun bölgelerden birisi.

Kuzey Finlandiya: Lapland bölgesi.

Kuzey İsveç: Abisko çevresi.

Peki Işıkları Nasıl Göreceğiz

Kuzey ışıklarını görebilme ihtimali dört tane etkenin çarpımı ile hesaplanabilir, bu etkenlerden bir tanesi gereken şartları sağlamıyorsa ışıkları göremezsiniz. Bu etkenler ise kuzey ışıkları sezonu ve saati, ışık kirliliği, hava durumu ve ışığın ortaya çıkması. Güzel bir ışık şöleni görmek için burada gereken şartları sağlamalısınız. Şimdi bu dört konuyu tek tek inceleyelim.

  • Kuzey Işığı Sezonu ve Saatleri

Kuzey kutbuna yakın bir bölgede olduğumuza göre yazları gündüzler uzuyor, kışın ise kısalıyor. Bizim ışıkları güzel bir şekilde görebilmemiz için gecenin zifiri karanlığına ihtiyacımız var. Bu nedenle kuzey ışıkları Ağustos sonundan Mart sonuna kadar olan dönemde ortaya çıkıyor. Ancak güneş batsa bile kutup bölgesinde gökyüzündeki mavilik kolay kolay kaybolmuyor. Dolayısıyla Ağustos ve Mart aylarında zifiri karanlık sadece gece yarısına yakın saatlerde yaşanıyor. Bu yüzden kuzey ışığı sezonu aslen Ekim başından başlayıp Şubat sonuna kadar uzuyor diyebilirim. Bu zamanın dışında ışıkları görebilmek istiyorsanız daha fazla şansa ihtiyacınız var.

  • Işık Kirliliği

Gökyüzünde kalan mavilik nasıl kuzey ışıklarını görmemize engel oluyorsa, şehir ışıkları, otomobil farları gibi yapay ışık kaynakları da aynı etkiyi yaratıyor. Bu yüzden gözlem sırasında şehirlerden, yoğun trafik olan sürekli araç farlarını gördüğünüz yollarda uzaklaşmalısınız. Işıkların gözükmesini beklerken dışarıdaki soğuk nedeniyle araç içinde motor ve klima açık şekilde beklemek isteyeceksiniz. Bu süre içinde farları kapatmalı, araç ışıklarını, tepe lambasını aynı şekilde kapatmalı, zifiri karanlık sağlamalısınız.

Bu konudaki en büyük düşmanımız ise cep telefonu. Gece boyunca beklemekten sıkılıp cep telefonu ile uğraşmak çok güzel bir fikir gibi görünüyor ancak telefon gözünüzün karanlığa alışması önünde büyük bir engel. Hava durumun ve manyetik alan takibi dışında telefona bakmak yasak arkadaşlar. Kuzey kutbuna ulaştınız, çılgınca bir şey yapıyorsunuz ve belki de bu konuda instagram’da bir sürü story yayınlamak istiyorsunuz. Bu durumda size iyi şanslar diliyorum.

Yapay olmayan bir ışık kirliliği kaynağımız daha var ki kendisine mehtap diyoruz. Seyahatinizi kesinlikle ayın hilal tarafına ayarlamalısınız ki gece yarısı saatlerinde ortamda muhteşem manzarasıyla sizi büyülerken kuzey ışığı planlarınızı mahfeden bir dolunay olmasın. Ayın tarihlere göre konumunu şuradan görebilirsiniz. Seyahatinizi ilk ay dönemine ayarlamalsınız. İlk ay veya hilal dönemide ay sadece gündüz saatleri gökyüzünde kalır, geceleyin batar. Dolunay dönemide ise güneşin batışı ile doğar ve tüm gece gökyüzünde kalır. Dolunayı seviyoruz ama kuzey ışıklarını görmeye çalışırken değil.

  • Hava Durumu Çok Önemli

Kuzey ışıkları yerden 90-150km yükseklikte oluşuyor. Dolayısıyla üzerimizde birkaç kilometre yükseklikte deliksiz bir bulut tabakası varken bu ışıkları görmek mümkün değil. Tepenizde çılgınca dans eden bir ışık tabakası varken bulut yığınının arkasında kalırsanız yeşil renkli bulutlardan başka bir şey göremeyebilirisiniz. Bu yüzden bulut durumunu takip etmek çok önemli. Biz dünya genelinde bulut durumun ve bulut yoğunluğunu başarılı bir şekilde göstermesi ve ertesi gün için de tahminde bulunabilmesi açısından “windy” ve “meteoearth” cep telefonu uygulamalarını kullandık. Araç kiraladığımız ve rahat hareket edebildiğimiz için bulutlardan kaçıp açık bir gökyüzüne ulaşmak için yüz kilometre mertebesinde yol yaptığımız oldu. Unutmayın bulut durumunu takip etmek çok kritik, bazı zamanlarda yüzlerce kilometrelik bir coğrafyada tek bir bulut yokken bazı gecelerde bulutların arasındaki açıklığı takip etmek ya da buluttan kurtulmak için yüksek irtifada bir yerlere çıkmak gerekiyor. Gittiğiniz bölgede kuzey ışığı turizmini için bulutları sizin yerinize takip eden siteler de var. Seyahat ettiğiniz yere göre bu siteleri araştırın. Ayrıca Kuzey Norveç’te kuzey ışığı durumunu izlemek için 24 saat gökyüzünü çekip canlı olarak yayınlayan birkaç kamera var. Buralardan bulut durumunu takip etmeli ve her zaman tam tepenizde bulut olmasından ve kar yağışından kaçmalısınız.

  • Kuzey Işıklarının Ortaya Çıkması

Yukarıdaki maddelerin her biri için plan yapmanız gerekli. Ancak bu maddelerin amacı kuzey ışıkları ortaya çıktığında onları görebilmek. Ne var ki ışıkların ortaya çıkması söz konusu olduğunda beklemekten başka yapabileceğiniz çok az şey var. Yine de önemli olduğunu düşündüğüm bir iki konuya değineceğim.

Işıklar güneşten yayılan parçacık sayısıyla orantılı. Ancak bu parçacıkların da daha az ve fazla yayıldığı dönemler var. Güneş 11 yıllık döngüler halinde artan ve azalan sayıda parçacık yayıyor. 2020 yılı güneşin en az sayıda parçacık yaydığı yıl olacak ve bu dönem solar minimum olarak adlandırılıyor. Sıradaki solar minimumun ise 2031 yılında yaşanacağı tahmin edeliyor. Benzer biçimde son solar maksimum 2014 yılında yaşandı ve 2020-2025 aralığında kuzey ışıklarının sürekli olarak güçlenmesi, 2025-2026 yıllarında maksimum seviyeye ulaşması ve sonrasında tekrar azalmaya başlaması bekleniyor. Bu tarihlere bakarak kuzey ışığı seyahatinizi öne çekmek veya ertelemek bir seçenek olabilir.

Işıkların çıkmasını beklemek için yapacak fazla bir şey yok ancak gözleme çıkacağınız gece, ışık görme ihtimalinizi tahmin etmek için birkaç parametremiz ve ayrıca o sırada dünyanın neresinde kuzey ışığı olduğunu görmek için birkaç yöntemimiz var.

Parametrelerimizden ilki dünyanın manyetik alan şiddeti olarak ifade edilen Kp değeri. Bu değer dünyanın manyetik alnının uzayda geçmekte olan bir parçacığı yakalama ihtimalini gösteriyor. Kp değeri ışık görmek konusundaki en önemli parametredir, genelde 1-3 arasında gezen Kp değerinini 7-8 gibi seviyelere ulaşması durumunda ışık miktarı olağan üstü seviyeye çıkabilir.

Dünyanın manyetik alanının parçacıkları yakalayabilmesi için tabi ki yukarıda parçacık olması gerekli. Bu konudaki parametremiz ise solar rüzgarların miktarı ve hızıdır. Bu iki değer kabaca birlikte artar ve azalır. Rüzgar hızı genelde 300km/saniye parçacık yoğunluğu ise 15 parçacık/cm3 civarında olur. Bu değerler örneğin 800km/saniye ve 80 parçacık/cm3 değerine ulaşırsa oldukça şanslısınız demektir. Ancak bu konuda bu rakamları takip etmekten ve tahminleri izlemekten başka bir şansınız yok.

Bu parametreleri takip etmek için tabi ki yine cep telefonu uygulamalarına başvuruyoruz. Ayrıca bu parametrelere bakarak direkt olarak ışıkları görme olasılığını da veren cep telefonu uygulamaları da mevcut. Örneğin Norway Lights adında bir uygulama hem parametreleri hem bulut durumunu takip ederek Kuzey Norveç şehirlerinde direkt olarak ışık görme ihtimalini veriyor. Ayrıca İzlanda’da bu işleri sizin için yapan https://auroraforecast.is/  https://www.northernlightsiceland.com/northern-lights-forecast/ https://en.vedur.is/weather/forecasts/aurora/ siteleri hem manyetik katsayılar hem bulut miktarı için gayet kullanışlı sonuçlar veriyor.

Bu cep telefonu uygulamaları ve web siteleri ayrıca o sırada dünyada hangi bölgelerde kuzey ışığı olduğunu yeşil bölge üzerinde canlı olarak gösteriyorlar. Uygulama üzerindeki yeşil alan bulunduğunuz bölgeye yaklaşıyorsa hazırlığınızı yapın, hele bir de bulunduğunuz bölgedeki yeşil renk kırmızıya döndüyse tek yapmanız gereken kafanızı kaldırıp gökyüzüne bakmak.

Kuzey Işıkları Nasıl Görülmez?

Konu maalesef teknik detaylar gerektirdiği için kendi başınıza kuzey ışığı avına çıkacaksanız bu parametreleri göz önüne almalı ve plan yapmalısınız. Biz ışık avına çıkmadan önce bu konuda araştırma yaparken bu işin nasıl yapılacağından çok nasıl yapılmayacağını gösteren çok sayıda blogger’ı izleme fırsatımız oldu. Kuzey ışığı avını iyi planlamadığınız takdirde eliniz boş dönme ihtimaliniz oldukça yüksek.

Örneğin dört günlük İzlanda seyahatinde önceden planladığınız bir akşamı kuzey ışıklarını görmeye ayarladığınızı düşünün. Gezinizin dördünücü yani son gününü kuzey ışıklarına ayırıyorsunuz. Böylece geziye muhteşem bir nokta koymayı planlıyorsunuz. Gözlem akşamı diğer koşullara bakarak seçilmediği ve önceden planlandığı için tabi ki hava durumu konusuna bakılmıyor. Bildiğiniz tek şey şehir ışıklarından uzak durmanız gerektiği. Şehirden biraz uzaklaşıp araba içinde oturuyorsunuz, arabanın iç aydınlatması ve farlar açık. Gökyüzünde gördüğünüz tek şey ise kalın bir bulut tabakasının arkasında arada bir kendini gösteren dolunay ışığı. Ne kadar romantik bir gece değil mi? Maalesef bunu yapanlar oluyor arkadaşlar. Siz yapmayın.

Hava Buz…

Işıkları görme konusunu geçtik, bir de işin hayatta kalma tarafı var. İzlanda’da okyanus kıyısında ya da Tromso’da denize yakın bir bölgedeyken geceyi -5 derece ile atlatabilirisiniz. Ancak biraz iç kısımlara girdiğimizde özellikle Abisko veya Lapland bölgesinde -21 dereceye inen hava ve ayakta duramakta zorlanacak kadar sert bir rüzgar ile başbaşa kaldığımız oldu. Bazı noktalarda elimizdeki ekipmanların pilleri soğukta çalışmadığı için fotoğraf makinalarını araba içinde ısıtıp tekrar dışarı çıkmak, tekrar soğumamaları tripod üzerine yerleştirilmiş makinaların üzerine bir şeyler sarmak durumunda kaldık. Ayrıca sert kış şartlarına uygun kalın mont içinde polar içinde kazak içinde termal içlik içinde atlet; alt tarafta termal içlik ve kar pantalonu; botlarımızda yün taban ve termal çorap şart. Kalın bir bere ve eldiven gerekli. Her durumda bu kadar soğukta kalacaksınız diye bir şart yok, ancak bulut durumu sizi karasal bölgede yüksek irtifalı yerlere sürebilir. Konuştuğumuz rehberlerden biri biz gitmeden birkaç ay önce bulutlardan kaçmak için Lapland bölgesinde yüksek irtifalı yerlere tırmandığında geceleyin -37 derece sıcaklık gördüğünü anlatmıştı. Dolayısı ile bu tür bir soğuğa karşı hazırlığınızı yapıp gitmelisiniz. Kiraladığınız aracı fazla düşünmenize gerek yok. Zaten araç kiraldığınız yerlerde genelde koltukları ısıtmalı, klimaları ekstra güçlü, motor yağı donmayan türden ve kar lastiği takılı kutup tipi araçlar veriyorlar. Çevrede sizin gibi ışık avına çıkan başka turistler de olacağı için geceleyin aracınızın bozulup başınıza bir iş gelme olasılığı düşük. Norveç (Svalbard hariç), İsveç, Finlandiya, İzlanda gibi ülkelerde kuzey ışığı turizminin yaygın olduğu bölgelerde ışık avına çıkıp başına bir şey gelen birilerini duymadık. Ayrıca fotoğraf çekmek için yol kenarında durduğumuz zamanda bile aracımızın bozulduğunu sanıp yardım için gelen insanlar oldu. Özetle başınıza bir iş gelmez; korkmayın ama sıkı giyinin.

Kuzey Işığı Turları

Gittiğiniz yerde tur şirketleri de olacak. Fakat o turlar biraz pahalı olacak. Bunca emek ve para harcamışken ışık görememe ihtimaline karşı biz de bir gecemizi bir tur şirketi ile geçirdik. Şirketler gayet profesyonel, whatsapp gruplarından yerel halk ile yazışıp nerede bulut var, nerede ışık var canlı olarak takip edip oraya gidiyorlar. Ancak en çok ışık gördüğümüz gece tur şirketi ile geçirdiğimiz gece değil, kendi başımıza gezdiğimiz bir geceydi. Bu konuda tur şirketinin bir suçu yok, biz çok şanslıydık. Siz de bir geceyi şirketle ayarlayabilir ya da çakallık yaparak bu şirketlerin minibüsleri arkasına takılıp onların durdurduğu yerden 250 metre ötede durabilirisiniz.

Şirketler size ulaşım, geceleyin sıcak şarap, yiyecek, üşüyenler için ek battaniye, bot vs. sağlayacak. Ancak unutmayın, onların da özünde yapabileceği tek şey buluttan kaçmak (bu konuda çok iyiler), ışıkları söndürmek ve kafayı gökyüzüne kaldırıp beklemek.

Bizim Seyahatimiz

Yazının başında söylediğim gibi kuzey ışıklarını ilk görüşümüz Ağustos sonunda İzlanda’ya yaptığımız bir seyahatte oldu. Bu dönem kuzey ışığı sezonunun dışında olmasına rağmen ışıkları biraz görebilmiştik. İkinci gezimiz ise Ocak ayı sonunda Norveç’teki Tromso bölgesineydi. Tromso dünyanın en kuzeydeki şehri ve kutup bölgesinin başladığı düşünülen çemberden 350 kilometre daha kuzeyde. Başka bir deyişle şehir coğrafi anlamda kuzey kutbu içinde. Burada 3 gece + 1 gece yedek olacak şekilde bir kuzey ışığı avı ayarladık. Işıkları görememe ihtimalimize karşı ikinci gecemiz için Chasing Lights adlı bir tur şirketi ile anlaşıtık.

Tromso’ya indiğimizde soğuk nedeniyle uçağın kapısı açılmadı. Görevliler alkol banyosu ile uçağın kapısındaki buzu çözmeye çalışırken cep telefonumu açıp ışık parametrelerine baktığımda birkaç haftadır 2 civarında gezinen Kp değer 5’i; 8-10 civarında gezinen parçacık sayısı ise 50’yi aşmıştı. Tahmin programlarına baktığımda tüm parametreler gece ışıkların çıkacağını gösteriyordu.

İlk gün hava oldukça bulutlu olduğu için bulutlardan kaçmak amacıyla 200-300 kilometre yol yapmayı göze almıştık. Eşyalarımız otele bırakıp hazırlıklarımız tamamladıktan sonra Meteoearth programına bakarak geceleyin açık gözüken 3-4 farklı yer seçtik ve windy programıyla oralarda geceleyin kalın bir bulutlanma olmayacağını ikinci kanaldan teyit ettik. Şansımıza Tromso’dan 50 kilometre açıklıkta işaretlediğimiz ilk noktada gerçekten de bulut yoktu ve buraya geldikten sonra beklemeye başladık. Gözümüz alıştıktan sonra gece aralıklar halinde çok kez ışıkları gördük. Ancak saat 1 civarında yaklaşık 10 dakika boyunca tam üstümüzde dans eden ışıklar, yeşil renkten mor ve pembeye dönmeye başladığında gökyüzü o kadar aydınlandı ki çevrede hiç ışık olmamasıma rağmen alaca karanlık saati gibi her yeri çıplak gözle rahatlıkla görebilir hale geldik. Kafamızı yukarıya kaldırdığımızda yukarıdaki videoda gördüğünüz manzarayı çıplak gözle izleyebildik. Bu video çekildiği sırada Kp değeri 7, parçacık sayısı ise 80 civarındaydı. Canlı kuzey ışığı haritalarında ise bulunduğumuz yer yeşilden kırmızıya dönmüştü.

İkinci gün çevrede hiç bir yerde bulut yoktu. Kp değeri 5 ve parçacık sayısı 50-60 civarındayken turla yine çok güzel görüntüler yakalama fırsatımız oldu. Üçüncü gün ise oldukça yorgunduk, parametreler de düşük olduğu ve ışıklar gözükse de ilk iki günkü görkemi vaad etmediği için gözleme çıksak da tüm geceyi dışarıda geçirecek kadar beklemeyip gece yarısında otelimize geri döndük. Daha sonra kontrol ettiğimde gerçekten de üçüncü gecenin çok da hareketli geçmediğini gördüm. Sizin anlayacağınız işinizi bir geceye bağlamamalı en az üç dört geceyi kuzey ışığı avı için ayırmalısınız.